Sayfalar

18 Kasım 2011 Cuma

Istanbul'dan 2500 kilometre uzakta ve hayatin ortasinda...

Yeni bir ulkede yasamaya baslamak hayata yeniden baslamak gibi biraz...Hele de alisik oldugun duzenden tamamen farkli bir hayata atiliyorsan. Hayatta en sevdigi sey yollar olan biri olarak az gezmisligim yok ama bu sefer gidisim de farkli oldu gittigim ulkede hissettiklerim de... Omrumde ilk kez kisa zamanli gitmedim bir yere daha dogrusu donus biletimi almadan ativerdim kendimi bir ulkeye... 

Eger bir yere bir yasam kurmak icin gidiyorsan bir yandan is yuku bir yandan yeni bir yasama alismanin cabasi aklina ait oldugun andan baska hicbir sey getirmiyor. Zaman hizla akip geciyor sen hem izliyor hem dahil olmaya calisiyorsun. Keyifli bir ugras bu. Yapmak istedigin onca sey arasina bir ay once hayal bile edemeyecegin sorumluluklar yuklenmis oluyor. 

Insanlari tanidikca oykuleri gelip sarmaliyor seni. Anlar biriktiriyorsun yine... Oyle farkli oykulerle karsiliyorsun ki nefesin kesiliyor gulumsemekten alamiyorsun kendini... 

*
Buraya ilk geldigimde tanistiklarimdan biriydi Meskerem kisaca Meski . Benim ev-ofisin gunluk islerini yapan guzeller guzeli bir Etiyopyali kiz. Henuz o Turkce ben de Aramice bilmedigim icin zor anlasiyoruz. Ama anlasmak icin dil bilmek gerekmiyor ki. Ustelik birbirimize dillerimizi ogretiyoruz. O bana ilk once adini ogretti. Eylul demekmis. Sevdim hem adini hem anlamini... 

Bu satirlari yazarken bir Afrika muzigi dinliyorum, guzel sesli Meski'nin kendine doldurdugu CD'yi.. Onun gozlerini bakisini dusunuyorum dinlerken ve gulumsuyorum. Bu gunun en guzel anisi bu sarkilar benim icin ve ozgurlugu icin ulkenin kirsalindaki ailesini birakip gelmis, tiyatrocu olmak isteyen Meski... 

Basimi kaldirdigimda ise hep hayal ettigimce bir bahce var onumde. Bir veranda ardi agaclar, yari aralik kapidan usulca esen ilik ruzgar... Sirf bu yaziyi yazmak, bu anlari yasamak icin bile yollara cikmaya degermis. Geldigim an anladim bunu...

*

Bu yola cikmak onemliydi benim icin. Kurdugum hayallerin sadece sozde olup olmadigini gormek icin. Yine de omrumun en zor yola cikisi oldu bu kez. Gitmeden bir iki saat once gunlerdir biriktirdigim tum gozyaslari bosaliverdi gozlerimden mesela. Sonra gozlerimi sildim arabaya bindim. Havalaninda polis kontrolunden gectikten sonra iki bardak Bacardiyi hizla ictim. Son ana kadar garip bir huzun birakmadi pesimi. Derken o ucaga bindim ve nefesim kesildi. Bir baska dunyaya gectim. Abarti degil tam olarak boyleydi hissettiklerim... Simdi daha uc gun gecmesine ragmen Istanbul bir garip uzak hayal geliyor gittigim gun de... Neden boyle bilmiyorum. Hani son zamanlarda diyip duruyordum ya garip bir ruya hali gibi, burada kendimi gercegin icinde hissediyorum. Anlamlar yuklemeyi seven biri olarak buna da bir anlam yuklesem mi acaba? Yuklesem de yuklemesem de biliyorum bu benim icin yapmak istedigim tum o guzel islerin yaninda bir kendini tanima yolculugu...

Oyle bunalmisim ki gitmeden belki de yerlesme karari vermek benim gibi gocebelige doyamayanlar icin hizli bir kararmis. Bunu insanin gidince anlamasi garip degil mi?  Butun ofkeler kirginliklar siliniverdi sanki bir an. Istanbul o kadar uzakta ki...

Peki ya uzaklik herseyi siler mi? Burada dusunmek istedigim seylerden biri de bu... Uzaklar mi yoksa uzaklarda yasadiklari mi olgunlastirir insani ya da her ikisi mi? Insan gordugu her seyin ayri bir soru yarattigi topraklarda giderek daha da merakli oluyor belki de. 

Ve canim durmaksizin yazmak istiyor. Ornegin tozlu yollarda giderken aksam bahceye karsi yazmayi hayal eder oldum. Bunu gercek yapmak keyifli iste...Tipki Istanbul'da hayal ettigim gibi...Ama aradigim bardaklardan henuz bulamadim bir de sallanan koltuk elbette... 

*

Gitmek keyifli ama bir yandan da zor.Ozellikle Istanbul'u animsayinca... 

Iste bu yuzden alisma surecinde  bazi seylerden kacinmak gerek. Ornegin Istanbul'a dair sarkilar dinlememek gerekiyor. Bazen az once oldugu gibi kisa bir an bir sarki ile yurek deliniyor sanki... Bir an hatirlaniyor 2500 kilometre oteye ait yasam. Evin kosesindeki bakkal merak ediliyor mesela hala ayni sacma diziyi izliyor mu diye, ya da anne baba yine beni konusuyorlardir diye dusunuluyor, bu gece gidilmek istenilen bir tiyatro oyununu oldugu akla geliyor mesela ya da birinin cay icisi geliveriyor akla...Derken bir bakiyorsun duvari beyaz avizesi eski bir evdesin, yapman gereken isler var ve dunyanin herhangi bir kosesinde hayat devam ediyor. Gokteki yildizlar buradan daha yakin gorunuyor diyorsun iste o an uzaktaysan, uzaktakini merak etmeyeceksin yoksa bildigin sokaklarin ozlemi degil de daha uzun sure goremeyecek olmanin gercekligi canini yakiyor... 

Derken geciyor o ani merak ve huzun dalgasi. Cunku yasadigin yerde de gurul gurul bir hayat akiyor. Sen alisiyorsun alisirken ogreniyorsun... 

O kadar anlatilacak sey var ki... Dunyada bir baskentte hala seker sikintisi var mesela ya da insanlar yeni gelen bebek mamasi icin siraya giriyor, ayaginda ayakkabisi olmayan cocuklar kendilerince top oynuyor, bir kafede dunya guzeli ve gorunusleri senden tamamen farkli iki genc birbirlerine nasil da asik bakiyor... Sen yeni bir bilgisayari kullanmayi ogreniyorsun, kullandigin her damla suya dikkat etmeyi, onca zamandan sonra kopekleri sabah gezdirmeyi yeniden animsiyorsun ve bambaska bir dildeki kelimeler okunuslari ile elinin altindaki defterde siralaniyor. Kahkaha atiyorsun adinin Aramice'de `budamuyemuedo` oldugunu ogrenince, yeni tanistigin Burhan Abi sana on koli su gonderince ne iyi insanlar var diye dusunuyorsun, ayni liseden mezun oldugunu fark ettigin kameramaninla lise anilarindan bahsederken dakikalarin nasil gectigini fark etmiyorsun... Anlatilacak cok sey var. Ne cok sey... 

Ulkenden uzaktasin ve oraya bagli tutan en onemli seyin kelimeler oldugunu fark ediyorsun. Zaman buldukca kah bir bloga kah bir kagida bazen de gonderilmeyecek mektuplara yaziyorsun... Sonra basini kaldiriyorsun hayat devam ediyor ait oldugun sehirden 2500 kilometre uzakta ve heyecanla... 

1 yorum:

  1. Mahalle bakkalı ve o mahalleden çıkmayı hiç bir zaman göze alamayan ahali eminim aynı diziyi seyrediyordur.Yıllar sonra sizin anlatacak hikayeniz olacak,onların film karakterlerine öykündükleri hayalleri...

    YanıtlaSil