Sayfalar

28 Ocak 2013 Pazartesi

Türk turistin "gezi prensipleri"


Geçen yıl kış yüzü görmediğimden olsa gerek bu yıl kış uzun sürüyor gibi geliyor. Bolca üşüyorum anlayacağınız. Hele dün İstanbul’dan Bursa’ya giderken mola verdiğimiz yerde içeri yürüyene kadar donacağım zannettim. Kış gibi hayat da buz tutuyor gibi geliyor bazen. En azından benim ülkemde. Yoksa yapılanların vicdanla alakası bile kurulamıyor. İki kez beraat almış Pınar Selek’e verilen ağırlaştırılmış müebbet cezası gibi…
Saçmalayan bir ülkede yaşadığımız gerçeği kendini hiç unutturmak istemiyor.
Haftasonu Emitt fuarındaydık. Geze geze şehirlerin tanıtımının yapıldığı stantlara geldik. Beni en çok “Kırıkkale” etkiledi. Kardeşim insan şehrini boy boy astığı “silahlarla” mı tanıtır. Hani Kırıkkale’de o en nefret ettiğim turizm biçimlerinden olan “av turizmi” yapılsa bir nevi kabul edilebilir belki ama sen gelen insanlara neden “Silah Fabrikası”nı tanıtıyorsun?


*
Turizm demişken Türk insanının seyahat trendlerini daha bir anlar oldum. Kısaca listelemek gerekirse;
-          Her zaman bir gezide 3 ila 5 ülke arasında görmeyi hedefliyoruz
-          Bizim için Facebook profil fotoğraflarımız çok önemli
-          Türk yemeğini Fizan’da da olsa arar buluruz
-          Bira, şarap vs. içebiliriz ama iş domuzla alakalı en ufak bir şeye gelince aç kalırız da ağzımıza lokma koymayız
-          Fazla bagaj bizim için her zaman bir alışkanlıktır ama illa ki gidilecek bölgeye getirmemiz gereken şeyleri unuturuz
-          Beklemek ve bekletmek Türk insanının ruhunda vardır  
Velhasıl çok özel turistleriz biz Türkler… İnsan işin içinde giderek daha çok anlıyor.


*

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder