Sayfalar

5 Mayıs 2013 Pazar

Uzun bir aranın ardından kısa bir özet yazısı


Merhabalar,

İnsan bazen öyle yoğun yaşıyor ki yazamıyor. Şu yazamama sorunsalı yazmadıkça da artıyor üstelik. Bugün yarın der ve hatta “yapılacaklar listeme” eklerken yazma dürtüsü bir gecenin yarısı Çengelköy’dek Hıdrallez gecesinin tam ortasında beni buluveriyor.
Ama uyku da geliyor. Oysa anlatılacak ne çok şey var. Parmaklar klavyeye ne kadar hızla basarsa bassın düşüncelere yetişemiyor üstelik.
Düşüncelere yetişse hisler, hissedilenler ve anılar geride kalıyor. Olsun diyerek en azından yazıda hayatı özet geçeyim diyorum.
KARİBU büyüyor, hala bir yılı dolmadı ama biz ilk yıl bitecek heyecanlarına kapılmaya başladık bile. Bol iş, gece 12de gidilen evler ve sürekli değişen mekanlar. Ömrümün gazetecilikten uzak bir yılı doldu dolacak...
KARİBU büyürken biz de gezmeye devam ediyoruz tabi.
Dara Harabeleri
Tepeden Mardin
Çok yer var ama önce büyülendiğim, o çok sevdiğim Mardin. Bambaşka bir rota ile Paskalya Bayramı’nda Mardin’in altını üstüne getirdik ki yaşadıklarım gördüklerim apayrı bir blog konusu. Olur ya bir an zaman bulursam ya da en kötü bir sonraki gidişimin ardından kalbimin bir yanını bıraktığım bu güzel şehri yazacağım.
Şimdilik şunu söylüyorum. Gidin, görün. Biz diyoruz ya “Gezmek, Yaşamaktır” diye. Bazı yerlerde gezmek bir ayrı yaşamak...
Plaza Mayor'da GSliler

Mardin’in ertesi günü ise Real Madrid – Galatasaray Maç Turumuz için İspanya’daydık. Gezdik, gördük. Galatasaray yenildi, e beklesek de biraz üzüldük ve derken döndük.


Ensar @Barnabeu
Gozde @Barnabeu
En komik anlardan biri Ensar’ın bir fotograf karesinde beni Barnabeu Stadıyla çekmeyi başarması ama benim anlayamamalarım sonucu onu sadece Mini Fare ile çekebilmemdi. Evet Ensar, en azından burada yazayım: Arkanda kocaman stad var ve ben seni sadece maskot ile çekmeyi başarabildim J






Bahçemizde Hıdrallez kutlaması
Yeni evim, ruhu olan bu satırları yazdığım Süper Baba misali İstanbul yuvam artık Çengelköy. Bugün konu komşu hep beraber Hıdrallez’i kutladık hatta gül ağacına dilek bile astık. Ben dileklerimin anlaşılamaması olasılığına karşılık bir de gittim çizdiğim çizgilerin üstüne uzun uzun dileğimi yazdım. 

Mor Salkımlı Evim
Velhasıl, evim pek güzel. Sizleri de beklerim. Bahçemdeki mor salkımlar bitiyor ama yemyeşil bir bahçe ve iki dakikada güzel boğaz her daim orada. Toplu yemeklerimiz ve sohbet fasıllarımız da cabası. Gelen ayrılamıyor şimdiden söyleyeyim...
Bu arada KARİBU olarak ilk fuarımıza da katıldık. Kadın Girişimcilik Fuarı. Ki bu da üstüne yazmam gereken ayrı bir olay.  Yazacağım da... Standımız güzeldi hem de baya bir uğrayanımız oldu, bizler de mutlu olduk. 

Kadın Girişimcilik Fuarı Hatırası
ATV'ye binen zavallı ben


Tabi olmazsa olmaz, bir de Ensar'a kanıp at binme ( bu sevdiğim bir aktivite) ve ATV Safari olayı var. Benim gibi hiçbir şeyden ama uçurumlar ve peşinden koşturan köpeklerden korkan bir zat için, uçurumlu yollarda köpekler tarafından kovalanırken ATV'ye binmek ve üstelik ıssız yollarda bir saatten fazla dolaşmak zorunda kalmak, son zamanlarda verdiğim en büyük sınavlardan biriydi sanırım. Burada sadece gülen fotograf paylaşıyorum ama bakmayın siz onlara, bir de bağıran videolarımı görseniz. Ben ağlayacaktım, siz muhtemelen gülersiniz!
Sırada Tunus var. Uzun uzun yazmak istediğim ve nicedir görmek istediğim bir ülke. 1 Mayıs Küba kafilemiz de şu an dönüş yolunda. Kendim ve yollar karışa karışa bu kadar oldu şimdilik.
Neyse yakında bir seyahat blogu da açacağım da benim çoğu melankolik satırlara kalacak burası. Okuyun ve okutturun. Tamam mı J



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder