Sayfalar

19 Eylül 2013 Perşembe

Ülkeler, yollar, yaşamlar ve elbette Karadut!

Ne çok zaman olmuş yazmayalı...

İnsan bir şeylere ara verince bir daha da devam etmesi zor mu oluyor ne? Oysa ne de farklı bir zaman diliminde yaşamımın, bu blogu yazmaya başlamıştım.

Şimdi yazarken eskilerden bir şarkı dinleyiveriyorum. Ezginin Günlüğü... Ne de severdim bir zamanlar.

http://www.youtube.com/watch?v=ELDbTcU38eo

"Ne de" kelimesi ilginç bir kelime. Böyle biraz midede yumruk tadı, biraz yarım gülümseme, biraz bir sigara yakışı...Biraz kek tarifi gibi oldu ya neyse!

*

Zaman bazen öyle yavaş, bazen öyle hızlı devam ediyor ki...

Kendimi kimi zaman fotograflara bakar, geçen günleri - ayları - yılları sayarken buluyorum. Yaş olmuş neredeyse 27... 24 yaşımı düşünüyorum mesela bazen. İki yıl sonra da bu yılı düşüneceğimi bilerek, ne çok şey geçmiş diyerek.

Ülkeler görmeye devam.

Dosyoyevski'nin izinde St. Petersburg sokaklarında dolaşım, ha bir de Neva Nehri kıyısında doya doya ağladım ya, şu hayatta yapılacak şeylerden biri daha eksildi.

Bu arada Napoli'de La Michele de gittim. 4 Euro'ya dünyanın en güzel margheritasını yemek. Ki bilen bilir ben pizza sevmem...

Tabi mevzubahis benim hayat olunca, pizzacıda ABD Hükümeti adına çalışan bir avukatla da arkadaş oluverdik.

Bir de Pompei elbet. Vezuv eteklerinde, tarihe sıkışıp kalmış o şehirde yürümek, parmaklıklar arasında 2000 yılın ardından tekrar canlandırılan üzüm bağlarına bakmak... Unutulmazdı!

Bu bölgede, lav nedeniyle mineral yönünden zengin bu toprakların bereketinde yetişen üzümlerden yapılan şaraba ise "Lagrima di Christi" diyorlar. Yani İsa'nın gözyaşları. İroni hayatımızın en ortasında!

Elbette orada da ilginçlikler bırakmadı ki peşimi... Bir baktık bir otobüs dolusu Kırklareli'li. Atlamışlar otobüse piknik sepetleri eşliğinde 15 günde 15 şehir Nilüfer Turizm aracıyla geziyorlar. Yurdum insanı!

*

Bütün bunların ötesinde bir de minik bir canlı giriverdi hayatıma. Karadut!

Evet, o benim minik köpeğim. Küçük, şimdilik 3 aylık bir dişi labrador.

İnanılmaz akıllı, yemeğe hiç dayanamıyor ve kendisiyle ilgilenilmediğinde her yere tuvaletini yapma hakkını kendinde gören bir şahsiyet kendileri.

Öyle gözleri var ki, insan uzun süre asla kızamıyor.

Uzun uzun yazmalı hakkında, yazılmalı.

*








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder